BU MU LİYAKAT, BU MU VEFA?

26 Şubat 2017 Pazar |

Kuday Albayrak

Sözlerime iki büyüğümüzün iki veciz sözüyle başlamak istiyorum.
İlki;
İş, ehli olmayan kişilere verilince kıyameti bekle, kıyametin kopması pek yakındır. der Buhârî
İkincisi;
DostIarını daima vefa iIe hatırIa can! Arayan sen oI, buIan sen; tanıyan sen oI, kucakIayan sen. KuIa vefası oImayanın Hakka vefası oImaz. der Mevlana
Ne güzel söylemişler taaaa yıllar yıllar önce. Değerli dostlar, Bulgaristan camiasında da son yaşananlar bu iki sözün üzerine yazmama vesile oluyor. İlki, camiamızı çok yakından ilgilendiren konularda bu işleri bırakın kaldırıp kotarmayı, yüzüne gözüne bulaştıracak olan kişi ve kişilere bir takım mevkiler verilmesidir. Böyle giderse yaşanacak olan kıyamet çok yakındır. Bir iş ehline verilmezse neler olacağından habersizce hareket ediliyor demektir. Malumunuz önümüzdeki günlerde çok önemli bir seçim geçireceğiz. Nasıl mı önemli?
Bulgaristan da geçirecek olduğumuz seçimler bizim için bir milat, bir dönemeç noktası niteliğindedir. Onun içindir ki yanlış yapmaya, bireysel hesapların peşinden koşmaya veya koşanlara yetki vermeye lüksümüzün olmadığı bir durumdur. Birlik ve beraberliğimizi yıllardır özlemini çektiğimiz (konumuz siyaset olduğu için) siyasi bir parti çatısı altında birleştirerek tekrar canlandırabilir gerek Türkiye de gerekse Bulgaristan da özlenen tabloyu çizebiliriz. Bunu halkımız her iki ülkede de başarabilir seviyededir. Yeter ki iyi bir teşkilatlanma oluşturabilelim. Bu teşkilatı bir makineye benzetecek olursak bu makineyi hareket ettirecek olan her dişlinin görevini en iyi şekilde yerine getirmesi gerekir. Bunu da işi ehli olana vererek yapabiliriz. Peki şuan halihazırdaki durum böyle midir? Hayır!!!
Peki ne yapmalıyız? Önce küçük hesaplardan vazgeçeceğiz. Ya da o hesapları yapanları camia olarak üzerimizden atacağız. Artık gerek Türkiye de gerekse geldiğimiz ata topraklarında camia olarak çok şeyi biliyor, görüyor ve değerlendiriyoruz. O zaman yapacak olduğumuz şey, şöyle bir silkelenmek ve işimize yaramayan kişi ve kişileri başımızdan atmak olacaktır. Sadece birkaç kişiyi tanıyor diye birilerini sözcü ya da biraz zengin diye milletvekili yapmamalıyız. Halkının nabzını tutan, halkın saygısı ve sevgisini kazanmış bu sevgi ve saygıyı her şeyin üstünde tutan, aklıselim ve gücünü mensup olduğu halktan alan kişilere görev vererek başarabiliriz.
Buradan mührü elinde bulunduranlara sesleniyorum. Almış olduğunuz kararlar camiamızın hayrına mıdır diye kendinize ya da birkaç kurmayınıza sorarak geçiştiremezsiniz. Eğer böyle hareket edilirse yarın kıyameti yaşamanız olağandır. Sizi o mevkilere getiren milletimizi dinlemeyecekseniz o koltukları işgal etmenizin zamanı dolmuş demektir. Bugün bazılarının zamanını doldurmasından dolayı kurulmadı mı bu parti? Kuruluşunda çok hakkı geçen kişileri bugün düze çıkınca unutursanız sizi de yarın unuttuklarınız unutur. Kaybeden geçici olarak halkımız olabilir ama asıl kaybı sonsuza dek sizler yaşayacaksınız. Bu kaybın yaşanmasını istemiyorsanız liyakatli olan, sevenlerinizi layık oldukları mevkilere atayın. En çok insanımızın olduğu Ankara da, İzmir de, Bursa da, Trakya da kimler var kimler bunları sizlere söylememe gerek bile yok. Sizin için yüreğinin en derinlerinde çok büyük bir sevgi ve umut besleyen kardeşlerinizin sesine kulak verin. Aksi takdirde o küçümseyip geçeriz dediğiniz %4 bir hayal olacak. Durum bunu gösteriyor.
Ankara da kimse, İstanbul da kimse, Bursa da, Trakya da kimse bu işi ehline, layıkı kimse o görevi o kişiye verin. Verin ki onlara güvenen insanımız sizi diğerlerinden farklı bilsin ve güvensin. Halkınızın gözünde sizin yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatıdır. Bakın bu milletimiz neye neden sırtını döndü siz çok çok iyi biliyorsunuz. Eğer böyle devam edilirse sizi savunan, ailesine ayırması gereken zamanı seve seve sizlere ayıran DOST sevdalılarını da bu kıyametin içine sürüklemiş olacaksınız. Bakın bu yola nasıl ve hangi tepkiyle çıktığınızı bu sevdalılarınız çok iyi biliyor. Kazanıldığında tüm camiamız kazanacak ama kaybedilirse bugün eleştirdiğiniz ve sandığa sonsuza dek gömülecek olanlar diye tanımladıklarınızdan bir farkınız kalmayacak. Bugün yapılan bu haksızlıklar yarın kayıplar yaşanınca sebebi ya eski güruhu canlandırma çabası içindeki hainlere ya da hataları yapabilecek olan kendini bilmezlere kesilebilir ama bu önümüzdeki dönemeç çoktan geçilmiş ve hedeflerimize ulaşamadığımız için dövünmekle yetineceğiz. Bu küçük ve basiretsiz insanlar yüzünden sizlerde yarın öbür gün aynı sandıklara, hatta ve hatta bir daha anılmamak üzere mezara gömüleceksiniz. Belki kaybeden sizlerden olursa kayıp birkaç milyon leva ya da birkaç hayal mevki-makam olacaktır. Ama asıl büyük kaybı milletimiz, camiamız yaşayacak. Dili, dini, kültürü, özünden bir parça daha gidecek ve bunun değerine paha biçilemeyecektir. Bu kaybı bir daha yaşamaya bu milletin hiç mi hiç niyeti yoktur.
Bugün araba devrilmeden bu cümleleri sarf etmekten hiç mi hiç üzülmüyorum. Yarın araba devrildikten sonra dövünmek, üzülmek istemediğim içindir bu eleştirilerim. Sadece ve sadece bu değerli milletimin üzülmesini istemediği içindir. Sözlerimi sadece kendi kaleme alan biri olarak değerlendirmeyin. Bu bir varsayım değil gerçeklerin değerlendirilmesidir. Bu mensup olduğum halkın seslenişidir. Bu sözlere kulak verip değerlendiren büyüklerim bu milletle beraber tarihe bu başarıya imza atan liderler olarak geçecektir. Aksini düşünmek dahi istemiyorum. Bakın geçmiş tarihimize. Mazimizde böyle zamanlarda neye gebe olunduğunu göreceksiniz. Eğer en küçük zerre olarak görülen seçmene gereken saygı ve hürmeti göstermezseniz sonuçlarına da katlanırsınız. En büyük gerçek bu!
Seçimi masa başında bir akademisyen misali istatistiklerle yönetmeye kalkarsanız o %4'ü unutun. Seçimi ''En tepedekileri çok iyi tanıyorum, gerek Ankara da gerekse Sofya da bütün kapıları ben açarım.'' diyenlerle de götürmeyi düşünüyorsanız biraz amiyane olacak ama avucunuzu yalayın derim. Seçimi nasıl kazanacağınızı size söylemek benim haddime değil ama naçizane fikrimi sorarsanız. Siz de kimlerin görev almasıyla kazanılacağını çok iyi biliyorsunuz. O isimleri tek tek ezberlediniz. Sadece kendinize sorun. Teşkilat nasıl kurulur ve seçim kazanılır sadece izleyin.
Saygılar sunarım...

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.