Eski Köye Yeni Adet ve Ben Bilirimciler

24 Şubat 2017 Cuma |

Erdoğan Doğu

Geçenlerde okuduğum bir makalede, gözümüzde bir kör nokta olduğu bilgisi beni oldukça şaşırtmıştı.
Yani ben bu yazıyı şu an baktığım ekranda yazarken aslında bir noktayı tam olarak göremiyorum ve sizde bu yazıyı okurken baktığınız ekranı gerçek anlamda göremiyorsunuz…
Bunun nedeni; retinanın bir bölümünde ışığa duyarsız bir kör noktanın olmasıdır.
Bir yerde bir eksiklik var ve bunun farkında değiliz. Beynimiz, bu eksikliği tamamlıyor; kör nokta yüzünden eksik olan görüntüyü, çevresindeki fona uygun olarak tamamlıyor…( Bu testi yapmak isteyenler KÖR NOKTA TESTİ diye arama yapabilir.)
Peki neden böyle bir giriş yaptım diye sorabilirsiniz! 
Aslında hepimiz kısmi anlamda görme sorunu yaşıyoruz. Bazen o kadar çok emin oluyoruz ki kendimizden, gerçeği görmek için ikinci bir göze ihtiyaç duyduğumuz aklımıza bile gelmiyor ya da işimize gelmiyor…
Özellikle işletmeler, tecrübeli ve kendine güveni tam olan bir çalışanın sıradan, rutin bir proseste kendine güveninden dolayı küçük bir detayı atlaması sorunu ile çok karşılaşırlar. Ve sonuç hatadır, kalitesizliktir, para kaybıdır. Buna işletme körlüğü denir.
Bizim camiamızda böyledir maalesef…
Ben bilirimciler çoktur bizde, yıllardır hep aynı kişiler aynı sahnededir ve bu durum onların ikinci bir göze ihtiyaç duymamasını neden olur. Sizi dinler ama yine de kendi bildiğini yapar. 
Her şeyi ben bilirim düşüncesi yenilik ve gelişimin bir numaralı düşmanıdır aslında, hedeflere dar bir çerçevede ulaşmaya neden olur. Genellikle de ulaşılamaz o hedeflere…
Gerek siyasi mecrada gerekse sosyal yapıda hep aynı isimler çıkar önümüze… siyasi konjonktür değişir, parti isimleri değişir, tüm politikalar değişir ama ben bilirimciler değişmez.
Onlar değişmeyince izlenen yollar da değişmez. Sıradan, eski, yaratıcı olmayan, insanları etkilemeyen politikalar ile hedeflere ulaşmaya çalışılır.
Eski köye yeni adet getirecek insanlar lazım bize…
Yani değişimden yana olan, gelişimden yana olan, farklı uygulamalara sahip, farklı stratejiler üretebilecek kişilere ihtiyaç duyuyoruz en çok… Farklı olmanın, eski köye yeni adet getirmenin bir bedeli var tabi. Dünyanın ilk yuvarlak olduğunu söyleyen Gelileo’nun engizisyon mahkemelerince yargılanması gibi. Köy halkı hemen benimsemez bu adetleri, hatta düşman bile beller…
Bilinmezliği sevmez insanoğlu, rutin onu rahatsız etmez. Ama illa ki bir gün tıkanır bu rutinlerle.
Galiba tıkandık…
Söylemlerin dışına çıkamaz olduk, proje üretemez olduk, eskiyi yaşarken geleceği göremez olduk, yeni isimler bulduk ama yenilikçi olamadık… ben bilirimcilerin önüne geçemedik…
Şimdi yukarıda bahsettiğim kör noktaları kaldırma vaktidir bence…ikinci gözlere ihtiyaç duyarak,  istişare ederek, fikirlere saygı göstererek, liyakata göre hareket ederek yüzde yüzü görme vaktidir. 

0 yorum:

Yorum Gönder

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve AJANS BG'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Мненията на редакцията и на автора/ите могат да не съвпадат.